bugün

entry'ler (431)

tengir budun

(#38661209) entry'sine zamanında çok katıldığımı hatırladığım, az önce bir başlıkta entrysini görünce sevindiğim, sonra "aa ben de burdayım lan, ahahah geri dönmüşüm" dememi sağlayan yazar.

bir şeyler galiba değişmiş midir, yoksa kendisi de benim gibi sıkılıp iki yazıp çıkayım mı demiştir?

ilişkilerde yapılan hatalar

ego savaşı.

euro

3,5ken alıp kenara attığım, şimdi ise "meh 6 değil 6,5 olsun da bozdurayım" dediğim para birimi. son zamanlarda düşüşte, biraz üzülüyorum.

birlikte olduğu kadın sayısıyla övünmek

özellikle türk erkeklerinde gençlik yıllarında bolca rastlanan, eğer düşünce olarak ilerlememiş ise ileri yaşlarında rastlanabilen eylem. hiçbir amacı, mantığı olmamakla birlikte; aynısını bir kadın yapsa çeşitli ithamlar yapıştırılır.

jack safari

viski sevmeyen insana sevdirecek güzel bir karışım.

sadece bana mı oluyor hissi

değer verdiğim insanların her şeyine koşturup hiçbir anımda yanlarımda olmamaları sebebiyle ara ara gelen his.

muhteşem yüzyıl

her yaz olduğu gibi bu yaz da eski türk dizilerine düşme kararımla birlikte düştüğüm kanuni sultan süleyman dönemini anlatan entrikası bol, hareminde olayları ve tabii ki hürrem sultanıyla öne çıkan dizi.

sözlük yazarlarının itirafları

sevgili sözlük,

hayatıma daha kimseyi almam, kimseyi önemsemem dediğim dönemde birlikte sabahlara kadar satranç oynayıp komik video izlediğim bir adam dahil oldu hayatıma. arkadaşlarımla geçirdiğim zamandan farksız zaman geçirdiğim, yanında oldukça eğlendiğim bu adama karşı bir şeyler hissetmeye başlamam da yaklaşık 4 ay kadar sürdü. kendisi benim kadar dişli, benim kadar huysuz olduğundan olsa gerek, bir de işin içine karşılıklı inatçılık da binince, ne bir ilişki, ne bir takılma başarılı olamayacak biri göründü. kendisi bir ilişki istemediğini, benimle zaman geçirmeyi sevdiğini ve beni kaybetmek istemediğini söyleyince arkadaş olmaya karar verdik, lakin arkadaşlık boyutunda da değiliz. karışık kafalar, sarılarak uyunulan geceler, terli vücutlar derken; kendimi aşırı bir şekilde bağlanmış, lakin susmak zorunda hissediyorum. bu sebeple de başka biriyle görüşüp kafamı ondan uzaklaştırmaya çalışıyorum, ama aklıma her saniye düşüyor.

nasıl kafamdan bu hissi silip atacağım sözlük?

aşık olmak

insanın tabularını dahi yıkmasını sağlayan, mutluluk ve mutsuzluğu bir anda getiren, kontrolü olmayan bir fıtı'dır kendisi.

bu fıtı'ya düşmüş yazarlar için pinhaniden geliyor:

https://www.youtube.com/watch?v=_WOhjrmVZe0

üniversite için ankara ya geleceklere tavsiyeler

öncelikle bir başkentten çok da büyük şeyler bekleyerek gelmemeniz gerektiğini bilip, beklentinizi minimuma düşürün; üzülürsünüz. eğer odtü'de okumak için geliyorsanız kesinlikle yurtta yaşayarak ankara'da yaşamaya başlayın çünkü kampüsün içi ile dışı arasında çok ciddi bir fark var; ankara'nın tamamıyla bir anda yüzleşmeniz çok da sizi mutlu etmeyebilir.

eğer eğleneyim, gezeyim tozayım içeyim diyorsanız şuanda revaçta olan bölgeleri bulun; tunalı her zaman revaçtadır, şimdi de 100yıl son birkaç yıldır en çok gidilen üniversiteli mekanlarıyla dolu. biraz leş, lakin ilk yıllarınızda kesinlikle ortam kurmanıza yardımcı olacaktır. ankara'da üniversite okumuş herkes gibi bir kez de olsa kızılay'da sakarya'ya gidin ve canlı müzik eşliğinde içkinizi yudumlayın-lakin kesinlikle şişe bira dışında hiçbir şey tüketmeyin.

kışı ayaz, ayazı harbiden ayaz, yaz akşamları bile soğuk bir şehirdir ankara. gerçekten soğuğu da soğuktur. kazaklarınızı, kabanlarınızı unutmayın.

gece gelen dışarıya çıkma isteği

yaşadığım mahallenin hem öğrenci mahallesi olmasıyla, hem de çıkınca gittiğim yürüme mesafesindeki mekanlarda kesinlikle birileriyle oturabileceğimi bildiğim için hakkını neredeyse her gece verdiğim istektir.

kamusal mizah

dede hikayeleriyle olsun, deniz bağdaş'ın kanalındaki sohbet videolarıyla olsun; çok sevdiren bir topluluk.

kadın değilim

görsel

edit: serbest çağırışım

oruç aruoba

10 yıl kadar önce yazılarıyla tanıştığım, farklı bir yazım tarzı olup her okuyuşunda farklı yere takılmayı sağlayan, güzel sözleriyle başka diyarlara alıp götüren kişi, yazar.

kitap alıntıları

"yattın mı?
yorgun musun?

biraz kıpırdasan uyumadan önce-
bilemesen
nereye koyacağını ellerini,
biraz oynatsan bileklerini
düşünürken beni
uyuyamadan önce-
bilsen,
nasıl özlediğimi ellerini
bileklerini.

(bkz: oruç aruoba)

sözlük yazarlarının itirafları

kendimi yalnız hissediyorum. hatta yalnız kalmış değil de, yalnız bırakılmış gibi.

mutlulukları, özel günleri, gelmeleri, gitmeleri; her bir şeyleri için çaba harcadığım insanlar hiçbir iyi ya da kötü anımda yanımda değillermiş, bunca zamanın sonunda bunu fark ettim. elimi, eteğimi herkesten çektim ve kendime kaldım; ama bu noktada yalnızlığı ben seçmedim. hala arayıp yanına gidebileceğim birkaç insan varken, onları dahi görmeye cesaretim kalmamış, onlar için bile çaba harcamaya takatim yok.

insanlara değer vermek istemiyorum.

cool adam

ara ara aklıma gelip de sözlüğe girdiğimde, nick altına yazmadan gidemediğim sözlüğün en güzel trollüdür. zamanında kendisi bir sözlük kurmaya kalkmıştır, ancak herkes zengin trollüne girince işler kontrolden çıkmıştır...

(bkz: dolarahahaha)
(bkz: kalbimizde yaşıyor)

gelecekteki sevgiliye şarkı

yasemin mori - gel

ilk aşkın benmişim gibi.

2019 üniversite tercihi yapacaklara tavsiyeler

mimarlık isteyip de güzel okullarda kazanamayanlar için, şehir ve bölge planlama bölümünü öneririm. mimarlıktan daha geniş bir alanda çalışma fırsatı sunduğu, birçok disiplinle iç içe olup kendi yolunuzu çizmenizi sağladığı için.

lakin, eğer oralarda bir yerlerde; mezun olduğumda hemen işe gireyim yok şu olsun bu olsun diyenler varsa, ne okursanız okuyun bu çok mümkün olmuyor. o yüzden "geleceğin mesleği abi yaa" denen mesleklere değil, kendi ilginizi çeken şeylere yönlenin.

bölüm hakkında bilgi almak isteyenleri beklerim.

bir kadını paradan daha çok mutlu eden şey

gözlerinin içine bakarak konuşan bir ikinci şahıs. belki de kenarlarda sessizliğe gömülmüş kalbini biraz olsun hareketlendirdiği için, belki de çocukluğundan kalma yaraların üstü göz gözeyken kendiliğinden kapanabildiği için. ama, gözlerinin içine bakmak; işte o en çok mutlu eden olsa gerek.